Diploma denklik sorunu:
Sayıları 2020 verilerine göre 65.000 olan, 2022’de yaklaşık 100.000’e ulaşan Yurt Dışında Üniversite okumuş gençlerin diplomalarının Lizbon Sözleşmesine göre Türkiye’de geçerli olması için YÖK’E müracaat ettiklerinde karşılaştıkları problemin adı DENKLİK SORUNU.
Şöyle ki: Türkiye Cumhuriyeti’nin taraf olduğu LİZBON SÖZLEŞMESİNE İSTİNADEN bizler yurt dışındaki birçok ülkeye YÖKTEN ALDIĞIMIZ TANINIRLIK YAZILARINA İSTİNADEN okumaya gittik. Ve okulu bitirip geri döndüğümüzde çeşitli bahaneler ile denklik noktasında, 2547 Sayılı kanuna istinaden DÜNYANIN HİÇ BİR ÜLKESİNDE OLMAYAN, SADECE BİZİM ÜLKEMİZDE 12 EYLÜL DARBE ÜRÜNÜ OLAN VE YAKLAŞIK 20 ÜNİVERSİTEYE HÜKMETMEK İÇİN AÇILMIŞ OLAN YÖK ADINDA BİR KURUMUN KEYFİ VE HUKUKSUZ KARARLARI İLE KARŞI KARŞIYA KALDIK.
YÖK Uluslararası anlaşma olan LİZBON SÖZLEŞMESİNDEN BİR HABER keyfi yönetmeliklerle Türk Gençlerini Devletimize KÜSTÜRMEYE ÇALIŞMAKTADIR.
Anayasanın 90. maddesinin açıkça düzenlediği “Uluslararası anlaşmalar iç hukuk kurallarıyla ve yönetmelikler ile değiştirilemez.” maddesine rağmen YÖK neredeyse her yıl yönetmelik değişikliğine giderek ve yönetmelikleri geriye yürüterek geride mağdurlar ordusu bırakmaktadır.
Ve yine ne hikmetse YÖK Aynı sınıftan mezun olan öğrencilere farklı farklı kararlar vermektedir. Örneğin Aynı okul, aynı bölüm ve aynı sınıftan aynı şartlarda ve aynı anda mezun olan öğrencilerden birine, fark dersi, birine STS sınavı verirken diğerine de doğrudan RED vermektedir. Konu ile alakalı YÖKLE iletişime geçildiğinde ise DENKLİK İNCELEMELERİ MÜNFERİDEN (KİŞİYE ÖZEL) yapılmaktadır denilerek aklımızla alay edilmeye çalışılmaktadır.
EN ÖNEMLİSİ DE tüm bu hukuksuzlukları dava ettiğimde karşılaştığımız YARGININ UTANÇ VESİKASI OLAN OLAY: YÖKÜN denklik davalarına bakan Hakimleri AYAĞINA ÇAĞIRARAK BRİFİNG VERMESİDİR. Ve biz bunu Ankara 63. Noterliğinden tasdik ettirerek adeta suçüstü yaptık.
İdare Mahkemesindeki davaları Brifing neticesinde birer birer kaybettiğimiz için Ülkenin Başındaki EN GÜVENİLİR YARGI MAKAMI OLAN ANAYASA MAHKEMESİ DE yargılama hakkımızın ihlali ile ilgili götürdüğümüzde gördük ki maalesef Anayasa Mahkemesi de bu kumpasa ortak edilmiştir.
Şöyle ki: Anayasa Mahkemesi şubat ayında hukuka aykırı olarak Aleyhimize vermiş oldukları bir kararı Tamda DENKLİK SORUNU AK PARTİ VE MİLLİYETÇİ HAREKET PARTİSİ MYK’SINDA GÖRÜŞÜLMEYE VE DESTEK AÇIKLAMALARI gelmeye başladığı esnada ortaya çıkararak yayınlatmış ve hem sağ kesime hem de sol kesime yakın olan gazetelerde MANŞET HABER OLARAK verilmiştir. Ve bu kararı veren Anayasa Mahkemesi Üyelerinden bir tanesi “IŞIKLAR YANIYOR” paylaşımı ile mevcut ittifaka adeta aba altından sopa göstermeye kalkan ve Eski Cumhurbaşkanı Abdullah GÜL’ün atadığı ENGİN YILDIRIM. Yine aynı kararda imzası bulunan bir diğer üye ise 18/10/2005 Tarihinde YÖK Üyeliğine atanmış ve 4 yıl boyunca bu görevi yürütmüş, Yani eski YÖK yeni Anayasa üyesi olan ve Abdullah GÜL Cumhurbaşkanı olur olmaz kendisine Genel Sekreter yardımcısı olarak atadığı MUHAMMET EMİN KUZ’DUR.
Bu karar incelendiğinde bile dosyada hukukun NE AMAÇLA katledildiği görülmektedir.
Zira Yök üyeliği yapmış bir hakimin Yök ile ilgili bir davada tarafsız karar vermesi hayatın olağan akışına aykırıdır.
Zamanlaması manidar bir şekilde ortaya atılan Anayasa Mahkemesi kararına imza atan üyelerin Sadece iki tanesi hukuk fakültesi mezunuyken diğerlerinin tamamı Mahkeme Başkanı dahil Hukuk Fakültesi dışından Atanan İİBF Mezunu kişilerdir. Bir ülke düşünün ki, en yüksek yargı mercii olan Anayasa Mahkemesi, devletimizin altına imza attığı Lizbon sözleşmesinden tek kelime bahsetmeden, 1961 Viyana antlaşmalar hukuku amir hükmüne göre Pacta Sunt Servanda Ahte vefa ilkesine aykırı olarak, Uluslararası bir sözleşmeyi işlevsiz hale getirmek ve iç hukuku bahane ederek antlaşmayı uygulamamak için elinden gelen çabayı gösteriyor.
Bu karar Lizbon sözleşmesine taraf olan devletimizi de 55 ülke karşısında zor duruma düşürmek ve uluslararası siyasi kriz çıkartmaya yönelik bir karar olduğunu da belirtmek isterim. Ve görüleceği üzere FETÖ ARTIKLARI özellikle uluslararası arenada Devletimizi zor duruma düşürebilmenin her yolunu denediklerine şahit oluyoruz.
Sizden Vatandaş olarak ricamız Tüm bu Hukuksuzluk karşısında mağdur edilen 100.000 genç ve ailelerini görmeniz ve bu sorunun çözümü noktasında taşın altına elinizi koymanızdır.
DR. VAHDET ÖZKOÇAK
ÖGESEN GENEL BAŞKANI