“Eğitim bu dünyanın en kutsal işidir.”
Erdoğan Kılınç…
YÖK BAŞKANINA AÇIK MEKTUP….!
Türkiye’de, Sahte Doktora, Sahte Savcıya, Sahte Hakime çalışma izni var. Yurtdışından mezun, Lizbon Sözleşmesine taraf 55 ülkedeki TANINAN OKULLARDAN Diploma alan, Mavi diplomalı, Konsolosluk onaylı, Yeminli Tercüman ve Noter onaylı, Yök tarafında teyitleri yapılmış, Diplomaları olan Denklik mağdurlarına DENKLİK yok, çalışma izni yok, yaşama hakkı yok…!
Öyle değil mi?
SAYIN BAŞKAN: EROL ÖZVAR
Sayın Başkan görevinizi eski başkan Yekta Saraç’tan devir alırken yaptığınız kısa bir konuşmada vermiş olduğunuz mesajlara güvenerek size bir mektup yazmıştım. Göreve geldiğiniz günden beri Diploma Denklik Meselesi ile ilgili hiçbir adım atmadığınız için, size bir kez daha yazmaya karar verdim.
Sayın Başkan, ben yurtdışındaki okullardan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinde bulunan Üniversitelere yatay geçiş yaparak yerleşen ve buradan mezun olan öğrencilere yönelik, Yök’ün haksız yere geriye dönük olarak denklik değerlendirmesine çağırması sonucu mağdur olanlardan birisiyim. Ben iş bu mektubu sadece kendi denklik sorunumun çözülmesi için yazmıyorum. Ülke ve bölüm ayırımı yapmaksızın yaklaşık 100 bine yakın diploma denklik mağdurlarının tamamı için yazıyorum. Size bu mektubu denklik belgesi alamadığı için bunalıma girip intihar eden gençler adına yazıyorum. Size bu mektubu denklik belgesi alamadığı için, işe giremediği ve evlenemediği için, psikolojisi bozulan evlatlarına, üzülmekten kanser olan anneler için yazıyorum.
Ben bir Denklik mağduru olarak sizden öncelikle; Denklik mağdurlarının sorunlarını acilen çözüme kavuşturabilmek için harekete geçmenizi umuyordum. Size daha önce gönderdiğim belgelerden de anlaşılacağı üzere, yıllardır Yökün yurtdışı mezunlarına nasıl hor baktığını, diploma denklik yönetmeliğini Lizbon sözleşmesinin ruhuna ve lafzına aykırı olarak nasıl düzenlediğini, Lizbon sözleşmesinin rutin olan kuralını istisnaya, istisnai olan kuralını rutine çeviren, Tanıma ayrı Denklik ayrı kavramlar olduğu ileri sürülerek, kavram karmaşası üzerine inşaa edilen Diploma Denklik yönetmeliğinin kesinlikle değiştirilmesi gerektiğini, eğitimde fırsat eşitliğinin korunmasının hiçbir şekilde gözetilmediğini anlatmaya çalışmıştım. Fakat maalesef göreve geldiğiniz günden beri, üstenci bir üslupla, sizde, yurtdışı mezunlarına önceki başkan Yekta Saraç gibi bakarak, sorunun çözümüne yönelik hiçbir adım atmadınız. Önceki başkan Yekta Saraç’ın Cumhurbaşkanına, bunlar Tanınmayan okullardan mezun olmuş, sosyal medyada yazıp çizen 10-15 bin kişilik bir gruptur. Siz onlara kulak asmayın diyerek, Cumhurbaşkanı’nı yanıltığını daha önceki mektubumda da size belirtmiştim. Yine aldığımız
duyumlara göre; Cumhurbaşkanımız; “Bu güne kadar 3 defa talimat verdiğim halde bu sorunun halen neden çözülmemiş olduğunu şimdi yeni anlıyorum” demiştir. Çünkü bana Yekta Hoca tarafından söylenen; “Tanınmayan üniversitelerden mezun olan yaklaşık 10-15 bin civarında öğrenci var. Bunlar tanınmayan okullarda okuyup geliyorlar. Daha sonra da mağdur edebiyatı yapıyorlar” diyerek, siz onların dediklerine kulak asmayın şeklinde açıklamalarla geçiştirilmiş olduğunu dile getirmiştir.
Sayın Başkan yıllardır Diploma Denklik mağdurları olarak sesimizi duyurmaya çalışmaktayız. 06 Eylül 2019 tarihinde Yök’ün önünde bir basın açıklaması ve kurgusal dava ile eylem yaptık. Bu eylemde Denklik sorunu’nun çözüm önerilerini de eski yönetime sunduk. Fakat araya Corona virüs pandemisi girmesi nedeniyle, eylemlere devam edemedik. Aradan geçen bunca zamana rağmen, eski yönetim ön yargılardan arınarak, sorunun çözümüne yönelik sağlıklı bir düzenleme de yapmamıştır.
Yökün 05.12.2017 Tarihli Diploma Denklik Yönetmeliğinin Tanımlar ve Kısaltmalar Başlıklı 3. Maddesinin j) bendinde;
Seviye ve Yeterlik Belirleme Sistemi (SYBS): Mezun olunan programla ilgili temel kazanımlar, eğitim-öğretimin dili, programın niteliği, teorik ve uygulamalı dersler, stajlar ve projeler yönünden eksiklik tespit edildiğinde ve/veya tereddüt oluştuğunda, söz konusu programın niteliğine göre ders tamamlama, staj tamamlama, proje yapma veya sınava tabi tutma gibi uygulamalardan birinin, birkaçının veya tamamının kullanılarak kazanımların elde edilme düzeyini ölçme, değerlendirme ve belirlemeye yönelik işlemler bütününü, olarak tanımladığı, kısaca adı Seviye Tespit Sınavı olan bu sınavın hukuk mezunlarına kesinlikle uygulanamayacağını belirtmek isterim. Avukatlık kanunu madde 3. b. bendine göre, Türkiye’nin iç hukukuna ait temel dersleri bir üniversitede başarı ile vermeleri şartı bulunduğundan, adına fark ders denen 11 tane ana ders ve bunların da kendi içinde ayrılmaları nedeniyle, örneğin ceza özel, ceza genel, borçlar genel, borçlar özel gibi yaklaşık 22 dersten bir üniversitede sınavlarını verdikten sonra, başarılı olduğuna ilişkin yazıyı ilgili üniversiteden alıp, Yök’e getirdikten sonra Denklik belgesi alabiliyor. Yök denklik yönetmeliğinde belirttiği gibi, tereddüt oluşması halinde; (neye göre kime göre tereddüt) Oysa ki, hukukta yönetmelikler, kanunların uygulama usul ve esaslarını düzenlemek ve kanunların doğru uygulanmasına yön vermek amacıyla yapılan hukuk normlarıdır. Bir hukuk normunun öncelikle düzenleme amacına ve düzenleme şekil şartlarına uygun olması lazım. Bu yönetmelik Lizbon sözleşmesinin uygulama yönergesine bile aykırıdır. SYBS sistemi denilen ve sırasıyla ders tamamlama, staj tamamlama, proje yapma veya sınava tabi tutma gibi uygulamalardan birini, birkaçının veya tamamının kullanılarak kazanımların elde edilme düzeyini ölçme, değerlendirme ve belirlemeye yönelik işlemler bütünü olarak tanımlamıştır. Öncelikle bir öğrenciye iki aşamalı engel getirilemez. Zira Danıştay kararlarında da iki aşamalı engel çıkartılamayacağına yönelik kararlar vardır. Her
şeyden önce STS sınavının Sts sınavı olarak değil de, istisnai olarak, en son o mesleğe erişim aşamasında uygulanması gerekirken, Yök bunu ilk önce uygulamaktadır. Özellikle hukuk alanında Türkiyenin iç hukukuna ait temel derslerden bir üniversitede eğitim alıp, başarılı olarak sınavları vermeden, doğrudan Sts sınavına tabi tutmak hakkaniyete aykırıdır. Çünkü henüz alınmayan bir eğitimin, ne seviyesi, ne de seviye tespit sınavı olur. Bu uygulama eğitim bilimine de, akla da, mantığa da, hukuka da aykırıdır. Bu nedenlerle alınmayan eğitimin seviyesi de, seviye tespit sınavı da olmaz/olamaz.
Üzerinde özellikle durduğumuz bu uygulama, Lizbon sözleşmesinin lafzına ve ruhuna da aykırıdır. Çünkü taraf devletler karşı taraftan alınan diplomaya kendi ülkesinden alınmış gibi işlem yapmayı taahhüt ederler. Yani STS sınavı en son çare olarak bile uygulanamaz. Çünkü gelişmiş ülkeler yaklaşık 60 yıldır eğitimde GİRDİ ÖLÇEN sistemden, ÇIKTI ÖLÇEN sisteme geçmişlerdir. Üstelik bilimsel olarak olması gereken budur. Yök haksız yere sırf denklik vermemek için, sts sınavını ilk önce dayatmaktadır.Örneğin 20 Haziran 2021 tarihinde Hacettepe Üniversitesi tarafından yapılan sınavda sorulan soruların, uzun metinlerden oluşması, hakimlik ve savcılık sınavlarından daha zor sorular içermesi, sınav sorularının ve cevap anahtarının açıklanmaması, sınava giren yaklaşık 500 kişinin asgari puan olan, 40 puanı hiçbir kimsenin alamadığını, göz önünde bulundurduğumuzda, esas amacın öğrencinin seviyesini ölçmek olmadığını, esas amacın tüm yurtdışı hukuk mezunlarına denklik vermemek maksadı taşıdığını göstermektedir.
Sayın Başkan
Balkan ülkelerinden yatay geçişle, Kıbrıs üniversitelerine geçen öğrenciler kayıt olurken, tüm belgelerini kayıt oldukları okulun öğrenci işleri müdürlüğüne teslim ederek, Yök’e gönderildiği halde, Yök’ün muvafakatını alarak kayıt ettiği halde, Yök’ten gelen Denetçiler tarafından denetlendiği halde, öğrencinin YÖKSİS kaydı olduğu halde, mezuniyet belgesi e-devlet kayıtlarında mevcut olduğu halde, makul sürede kayıt olduktan sonra itiraz etmeyip, öğrenci avukatlık stajını yaptıktan sonra, geriye dönük olarak karar
Diğer taraftan sözde kar amacı gütmeyen, fakat özde tam bir kapitalist tüccar zihniyeti ile yönetilen Vakıf Üniversiteleri ve
Sayın Başkan Çözüm önerilerimizde İhtisaslaşmış Üniversitelerin Türkiye’nin 7 bölgesinde her bölgede 2 üniversiteye görev verilerek, intibak komisyonları kurularak, her bir bölümden alınmış diploma ve transkiriptlerin Türkiye’deki aynı bölüme ait transkiriptle karşılaştırılarak, transkiript mukayeseleri yapılıp, öğrencinin Türkiye’deki aynı bölüme göre eksik derslerinin tespit edilerek, intibak tutanakları tutulması ve bir örneğinin ilgili Üniversiteye gönderilmesi ve öğrenciye de üst yazı ile tebliğ edilerek, eksik olan derslerin ilgili İHTASASLAŞMIŞ ÜNİVERSİTE’de
tamamlattırılmasının sağlanması gerekir. Diploma Denk değilse Denkleştirilmesi gerekir. Bu sizin asli görevinizdir. Fakat o diploma hiçbir şekilde yok sayılamaz/sayılmaması gerekir. Öğrenci yurtdışından mezun olup ülkesine döndüğünde STS sınavı dayatılarak, tüm lisans eğitiminin tamamında sorumlu tutulması ve bu sınavlarında şeffaf olmaması sonucunda, o öğrencinin diplomasının çöp olmasına sebep olmaktadır. Binlerce genç öğrencinin çıkmaz sokaklara sürülmesi kabul edilemez bir durumdur. Yurtdışından mezun olan öğrencilere, Lizbon sözleşmesinde olduğu gibi “Her ülke, yüksek öğrenime geçiş, öğrenim süreleri ve kazanılmış derecelerle ilgili vasıfları değerlendirirken, bu vasıflara kendi ülkesinde kazanılmış gibi işlem yapar.” Kuralına uygun olarak staj ve ders tamamlama eğitimleri ile denklik belgelerinin verilebileceğini belirttiğimiz halde, hiçbir adım atılmamıştır.
Sayın Başkan, bir düşünün; Lizbon sözleşmesine taraf 55 ülkenin hiç birisinde yaklaşık 100 bin civarında denklik mağduru yok iken, neden sadece Türkiye’de bu kadar diploma denklik mağduru var.?
Sayın Başkan
Kurumun Eğitim Bilimleri Daire Başkanlığı eğitim politikalarının belirlenmesinde en etkili birim olması gerekirken, sürekli bu haksızlıkların olması, Diploma Denklik biriminin 1978 Göngören vergi dairesi gibi etrafının pimapenlerle çevrilmiş olması, vatandaşın karşısında doğru bilgi verecek bir danışmanın bile olmaması, doyurucu bilgi verilememesi ve çözüm üretememesi, kurumda diploma denklik mağdurlarının bir muhatap bile bulamaması sonucu, sorunları içinden çıkılmaz bir hale getirmiştir.
Sayın Başkan yaklaşık 100 bin civarında Diploma Denklik mağdurları adına, sizden yukarıda belirttiğimiz çözüm önerilerine ve 2006 yılında yapıldığı gibi kapsamlı bir Diploma Denklik düzenlemesi getirilmesini, Türkiye Büyük Millet Meclisine bir tasarı hazırlayarak, 2547 sayılı yasanın 78. Maddesine ek bir cümlenin eklenerek, Öğrencinin eğitime başladığı tarihte Yök’ün tanıdığı üniversitelerden mezun olanların, (Sahte diploma alanlar hariç) Diploma teyitleri yapılmış, eğitim alınan okulun akademik takvimine göre vize ve final sınavlarında eğitim aldığı ülkede bulunduğunu e-devlet yurda giriş ve çıkış listeleri ile ispat edenlerin (Terörle iltisaklı olanlar hariç olmak üzere) tamamı, STAJ+FARK DERS ile DENKLİK BELGELERİNİN verilmesine karar verilmesini umut ediyoruz. 30.11.2022
YURTDIŞI DİPLOMA DENKLİK PLATFORMU
Erdoğan KILINÇ